Eşim Françoise ile tatile çıkmayalı neredeyse iki sene oldu. Bu sene tatilimizde Seyşeller’e gitmeye karar verdik. Hint Okyanusunda küçük yeşil bir elmas, mükemmel. Tabii bu tatil benim için şu an incelemesini okuduğunuz hi-fi kablolarının alışılagelmedik tarzda fotoğraflarını çekmem için bir fırsat oldu.
Bir çok kablo incelemesinde üreticinin tedarik ettiği kablolar kullanılır. Genelde bu fotoğraflar gayet başarılıdır ama bu durumun sıkıcı olduğunu da söylemem gerekli. Bu mükemmel adadaki tatil sayesinde yeni bir şeyler deneme ve biraz eğlenme fırsatım oldu.
İnceleyeceğimiz kablolar Kubala-Sosna markasının yeni üst model ürünleri olan “Elation” serisinden. Bu seriden bir elektrik kablosu ve dengelenmiş ara bağlantı kablosunu dikkatlice . paketleyip yola çıktık. İngiltere’deki Heathrow havalimanındaki x-ray cihazından geçerken kablolar gerçekten çok ilgin gözüküyorlardı. Güvenlik görevlisi monitöründe iki dev metal yılan gibi gözüken kabloları acele ile çantamdan çıkarttı. Güvenlik görevlisi, bunlar nedir diye sorduğunda verdiğim hi-fi kabloları cevabına nasıl şaşırdığını eminim ki tahmin edebilirsiniz. Beni uzunca bir süre dikkatle süzdü ve tuhaf bir şekilde baktı.. Eşim Françoise’dan gelen açıklamalar ile şaşkınlıktan kaşları biraz daha yukarı kalktı. Sonuç olarak tutuklanmadan havalimanından ayrıldık. Yolculuğumuza kaldığımız yerden keyifle devam edebilirdik.
Adaya ulaştığımızda günün yorgunluğunu atmak için eşim Françoise ile birlikte, SPA’ya gittik ve “yağmur ormanları masajı” deneyimi yaşamaya karar verdik. Bulunduğumuz oda dev granit kayalar üzerine inşa edilmiş ve beyaz pamuklu kumaşlarla yapılmıştı Devasa ağaçlardan, hafif esintinin dallarla dansı ve tropik bölge kuşları ile meyve yiyen dev yarasaların mango için yaptıkları mücadelenin sesleri yansıyordu.
Meyve yarasalarının uçuşlarının ardından ağaç dallarındaki mangoları yemek için baş aşağı durumda konuşlanmaları bana, kendi hi-fi dünyamın yakın zamanda allak bullak olmasını hatırlattı. Niçin mi? Geçtiğimiz iki ay boyunca Kubala-Sosna’nın yeni “Elation” serisi kablolarını dinledim ve onların nasıl böyle mükemmel bir performans ortaya koyduğunu anlamaya çalıştım.
Denemelerimde Kubala-Sosna’nın hoparlör, elektrik ve dengelenmiş ara bağlantı kablolarından oluşan tam bir set kullandım. Denemelere devam ettikçe seriye verilen “Elation” ismini sonuna kadar hak ettiklerini farkettim. (ç/n Elation dilimize gurur olarak çevrilebilir) Kabloların etkilerini anlamak için farklı sistemlerde denemeler yapmaya karar verdim. Dinleti için kullandığım ilk sistem Audio Reference’tan Martin Brewster’ın sistemiydi. Martin arkadaşım ve İngiltere’ye bazı çok ilginç ürünleri ithal ediyor. Sistemindeki hoparlörler oldukça ilginç, Acapella. Dünyada plazma tweeter ünitelerini kullanan çok az sayıdaki firmadan bir tanesi. Bir çok insan bu tweeter ünitesinin dünyadaki en iyilerden bir tanesi olduğunu düşünüyor. Bu hoparlörlerin bulunduğu bir sistem ile dinletilerime başlamak iyi bir fikir olacaktı.
Martin bana sistemini istediğim kadar dinleyebilmem için zaman verdi. Sistemin kurulumunu istediğim ve ihtiyaç duyduğum şekilde yapabilecektim. Haydi oyunlar başlasın! Elinizde hem hoparlör, hem elektrik hemde ara bağlantı kabloları olduğu zaman sisteme hepsini aynı anda takarak tüm değişiklikleri bir anda mı duymayı denersiniz yoksa her bileşenin nasıl etki yaptığını anlamak teker teker takarak mı denersiniz? Ayrıca kabloların performansı ölçmek için başka hangi kablolar ile karşılaştırmak gerekir? Nasıl bir müzik kullanmak gerekir? Sizi deli edebilecek kadar sıklıkta bazı özel şarkıları dinlemek mi, yoksa daha geniş bir müzik yelpazesini mi tercih etmek gerekir? Gördüğünüz gibi seçenekler sınırsız.
Dinletime sistemin varolan halini bozmadan, varolan kablolar ile başlamaya karar verdim. Dinleti esnasında iyi bildiğim şarkıları kullanmakta daha mantıklı geldi. Özellikle bir şarkı bana oldukça yadımcı oldu; Linn Records’tan yayınlanmış Carol Kidd’in “All my Tomorrows” şarkısı. İnsan sesi bu tarz denemelere başlamak için ideal bit temel oluşturur ve hızlı bir şekilde neler olduğunu anlamanıza yardımcı olur. Sistemde varolan kablolar Kubala- Sosna’nın bir önceki amiral gemisi: “Emotions” serisi idi. Anında “Çenem düştü” fazlasıyla kullanılmış bir klişeden öteye gitmez ama ilk dinlememdeki etkiyi tam tamına açıklayan bir terim.
Bir yorum ekleyin