2A3 Tube Rolling Coşkusu! Bölüm I

Tube Rolling coşkusu sırasında denediğim tüplerin bir kısmının paketleri :)

Tube Rolling Coşkusu ilginç bir başlık değil mi? Tube Rolling günümüzde bir çok insan için fazla anlam ifade etmiyor olabilir ancak vakum tüplü ampli (lambalı yerine bu terimi kullanıyoruz uzun zamandır) kullanıcıları için gerçek bir coşku, bir arayış ve gerçek bir maceradır.

Tube rolling en basit olarak, vakum tüplü ampli kullanıcılarının farklı markalardan farklı tarihlerde üretilmiş veya birbirinin yerine tutan vakum tüpleri denemesi şeklinde açıklanabilir. Ben ilk kapsamlı tube rolling yazımı, bundan seneler önce, büyük bir keyifle kullandığım PrimaLuna Prologue One amplifikatörüm için yazmıştım. Beni bir gün bile mutsuz etmeyen bu amplifikatör 4 adet EL34, 2 adet 12AX7 ve 2 adette 12AU7’den oluşan bir konfigürasyona sahipti. İlk önce pre katı tüplerini diğerlerine dokunmadan, daha sonra pre katı tüplerini kendi aralarında, güç katı tüplerini birbirleriyle, sonra tüm tüpleri birbirlerine kıyaslayıp ve uzunca bir yazı yazmıştım. Tube rolling işte böyle bir şey. Elinizdeki tüplerin sayısına orantılı olarak çok farklı kombinasyon yapma şansınız olduğundan uzun süren ve gerçekten zevkli bir süreç. Birde işin içerisine NOS (New Old Stock – geçmişte üretilmiş ama kullanılmamış tüpler diye Türkçeleştirebiliriz) tüpler girdiğinden işin boyutu tamamen değişiyor.

Peki tüplerin değişimi bu kadar etkili mi? Hem evet hem hayır. Bu konu oldukça karışık bir konu. Her ampli, tıpkı bireyler gibidir. Her biri birbirinden farklıdır. Hepsinin davranışları ve tepkileri farklıdır. Sistemlerimizde diğer bileşenleri bir kenara bırakın. Aynı güç tüplerini kullanan ampliler bile aslında o kadar farklıdırlar ki birbirlerinden. Çıkış trafoları, tasarımları, pre katları, iç bileşenleri derken farklılıklar listesi uzar gider. Anlayacağınız bu yazı da dahil bir çok yazı, kendi bakış açısından, kendi müzik sistemine ve sahibi olduğu kendi amplisine göre, dayanılarak yazılmıştır. Yani tüplerin dünyasında tek doğru yoktur. Doğru; sizin denemeleriniz sonucunda, sizin kulağınız ve zevklerinize göre bireysel şekilde oluşur. Bu yazınında amacı sizleri SET’lerin büyülü dünyasına götürmek ve yaptığım keyifli denemeleri paylaşmaktır.

Test Sistemi bileşenler listesini forumlarımızda bulabilirsiniz

Tabii cevaplanması gereken bir diğer soru bir vakum tüp (veya tüpler) bir ampliyi ne kadar değiştirebilir sorusudur. Veya NOS’lar her zaman en iyisi midir?

İşte bunlar yanıtlanması zor sorular. Sonuncusundan başlayalım; bir kısım meraklı, eski üretimlerin kopyalarının güncel teknoloji ve kalite standartları ile tekrar üretimlerinin çıtayı orjinallerinden daha yukarıya taşıdığını iddia ederlerken, bir diğer kısım meraklı ise NOS’larda özellikle 1940’lar ve 50’lerdeki üretim yöntemleri ve malzemelerin özgünlüğünün yeni teknoloji ile tekrarlanamayacağını iddia etmektedirler. Ben ikinci grubun düşüncesine katılmaktayım. Özellikle bazı efsaneleşmiş vakum tüplere alternatif olarak sunulan yeni üretimlerin düştüğü durumları denemelerimde gördüğümü ifade etmeliyim. Durum böyle olunca NOS’ların dünyasının kapıları açılıyor. Tabii az da olsa tersi örnekler de yok değil. Bilimsel olarak açıklamanın güç olduğu bu durumla ilgili bazı makalelere internetten ulaşabilirsiniz. Tabii ki karşıt tezleri de okuyabilmek mümkün.

Military grade Jan Philips EF184’ler görevde!

Cevaplaması güç olan bir diğer soru ise bir vakum tüpün bir amplinin ses karakterine etkisinin ne düzeyde olabileceği sorusudur.

Bu soruyu yanıtlamak için tüplü amplifikatörün çalışma mantığına bakmak gerekli. Çünkü cevap burada saklı. Bir tüplü amplifikatörde besleme katindan (power supply) gerekli B+, B- ve diğer filaman voltajları alındıktan sonra, amplifikasyon (yukseltme) katinda dirençlerle relatif (relative) pozitif ve negatif potansiyelleri oluşturmak suretiyle akım (current) elde ediliyor. Stage’ler (katlar) arasinda kuplaj ve dekuplaj icin kondansator (capacitor) veya (nadiren interstage trafo) kullanılıyor. Tüplerin çıkış empedansları çok yüksek olduğu için de bunu 4-6-8 Ohm gibi gunumuz hoparlörlerinin calisma seviyelerine indirgemek gerekiyor. Bu islevi yerine getirmek icin de mecburen çıkış trafosu kullanılıyor. Buna alternatif bir tasarım tabii ki mevcut; OTL(Output TransformerLess). OTL tasarımlarda bir cok tüp paralel bağlanmak suretiyle çıkış empedansı yeterince düşürülebildiği için çıkış trafosu kullanılmaya gerek kalmıyor. Özetle, vakum tüplerden başka aktif olarak hiçbir elemanın kullanılmadığı (diğerleri sadece resistör ve kapasitör ya da kablo gibi pasif bileşenler çünkü) bir devrede, tüplerin dominant etkisi olmaması imkansız bir durum. Sonuçta, hangi tupu taktiysaniz sokete onu dinliyorsunuz.

Sol bölümde EF184’ler sağ tarafta ise 2A3 tüpler

Şimdi isterseniz son yıllarda 2A3 amplifikatörlerin durumuna kısaca göz atalım.

Günümüzde, özellikle de son birkaç yıldır 2A3 tüplü SET ampliler “tekrar” oldukça popüler hale geldiler. Özellikle Japonya, Avrupa ve Amerika’da ön plana çıkan bir kaç firma 2A3 vakum tüplü amplifikatörleri ile meraklıların ilgisini çekiyorlar. Japon tasarımları geleneksel olduğu üzere mümkün olduğunca sade fakat bunun karşılığında egzotik tüplerle destekleniyor. Aklımıza gelmeyecek tüplerin kullanıldığı bu örneklerden ilk aklıma gelen Yamamoto üretimi A-011. Bu amplifikatörde WE-717A gibi az tanınan bir vakum tüp kullanılmış. Japonya’da tabii ki bir çok ampli üreticisi sayabiliriz ama isterseniz Amerika’ya da bir göz atalım. Muhtemelen Amerikalıların en ilgi çekici 2A3 amplifikatörü Don Garber’ın Fi markası altında ürettiği “X 2A3”. Bu amplinin X şeklindeki ilginç tasarımının altında bir de önemli bir özelliği var. Tüm tasarım RCA’nın efsanevi single plate (veya monoplate de deniyor) 2A3 vakum tüpü için yapılmış. İlk alım sırasında yeni üretilmiş 2A3 tüplerle satılan ürüne sahip olan ve sohbet ettiğim hemen herkesin amplisinde RCA 2A3 tüpler vardı. Benzer bir durum Yamamoto A-011 içinde geçerli. Yamamoto standart konfigürasyonunda Emisssion Labs üretimi 2A3 lambalar kullanıyor. Sohbet ettiğim çoğu Yamamoto A-011 kullanıcısı Emission Labs 2A3-Mesh yerine direkt olarak Yamamoto’dan RCA Single plate veya dual plate 2A3 tedarik etmişti.

Sol tarafta 6Y6 ve GZ34 rektifiyerler sağ bölümde ise EF184’ler ve arkasında 2A3’ler

Don Gaber haricinde köklü geçmişe sahip bazı Amerikalı üreticilerin de başarılı 2A3 amplileri olsa da, bir mit haline gelen X 2A3 için Magnequest’in ürettiği özel trafolar, az bulunur NOS 5Y3 rektifierler ve yine NOS 6SF5GT dual triode’lar ve hatta özel kapasitörlerden oluşan özel yükseltme paketleri mevcut. Özellikle Amerikan SET forumlarında “Super X 2A3” adı verilen bu özel “X 2A3” versiyonuna sıklıkla rastlamak mümkün. Web sitesi bile olmayan ilginç tasarımcının ürün teslimatının inanılmaz uzun olduğunu Amerikalı ve uzakdoğulu yazıştığım dostlarımdan biliyorum. Bu arada Yamamoto A-011 ülkemize bir dönem ithal edilmişti ancak Don Garber’ın hiçbir amplisi bildiğim kadarı ülkemizde yok.

Avrupa’da da ilginç 2A3 ampli tasarımları bulabilmek mümkün. Bunlardan bir tanesine uzun zamandır sahibim; J.C.Verdier Triode Spirit 2A3. Bu amplide tasarımcı kendi tasarım anlayışı çerçevesinde oldukça karmaşık bir yapı ortaya çıkartmış. Japon geleneğinin tam aksine özellikle besleme (power supply) katında çok sayıda vakum tüp kullanılan amplinin hi-fi uygulamalarında popüler olmayan tüplerle donatıldığını bir not olarak ekleyeyim. Son yıllarda özellikle Amerikan SET forumlarını takip ediyorsanız J.C.Verdier Triode Spirit 2A3 ve özel siparişle üretilen 45 tüplü versiyonu hakkında çok fazla yazı okuyabiliyorsunuz. Bir ilginç not olarak uzun süredir dikkatimi çeken bir konuyu da paylaşmak isterim. Japon 2A3 amplileri en çok kullananlar Avrupalı ve Amerikalılar iken, Amerikan 2A3’lerine en sık Amerika ve Japonya’da rastlıyorsunuz. Avrupalı 2A3 ampli tasarımlarına özellikle Japon ve son yıllarda artan miktarda Amerikalı sahip.

Amplinin üzerinde gelen Stok NOS 2A3’ler

Son yıllarda yeni zenginleşen uzakdoğu ülkelerinde ise tam tersine her markadan ve her milletten 2A3 ampli sahibine rastlamak mümkün. Özellikle Çin (bilhassa Hong Kong) ve aynı zamanda Rusya, tıpkı 2. Dünya Savaşı sonrası zenginleşen Japonya’da yaşandığı gibi 2A3 ve hemen her türden egzotik ampli ve lamba sahibi meraklıların sayısının oldukça arttığı ülkeler. Biraz daldan dala atladık ancak bu kadar şeyi nasıl bu kadar rahat yazabildiğimi de eklemeden geçemeyeceğim. Dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir foruma yarım yamalak bir dille bile olsa 2A3 tüpler veya ampliler hakkında bir soru sorduğunuzda mutlaka yanıt alıyorsunuz. Sizi büyük bir sevecenlik ve sevgi ile karşılıyorlar. Karşılıklı mail adresleri alınıyor, fotoğraflar gidip geliyor. Deneyimler paylaşılıyor, yorumlar yapılıyor. Kendinizi büyük bir aile içerisinde hatta o ailenin bir parçası gibi hissediyorsunuz. Bunun hifi dünyasında pek karşılaşılan bir durum olduğunu zannetmiyorum. 2A3 gerçekten özel bir tüp, bu konuya ilerleyen bölümlerde tekrar döneceğim.

Günümüzde çeşitli üreticilerden yeni üretim 2A3 tüpler alabilmek mümkün. Bunlardan ilk akla gelen Emission Labs. Emission Labs günümüzde 2 adet 2A3 tüp üretmekte. Birincisi efsanevi RCA single plate’in bir benzeri diyebileceğimiz 2A3-Mesh ve klasik 2A3’ten çok daha yüksek güç sağlayabilen 2A3-S kodlu tüp. Emission Labs 2A3-S çeşitli farklı kullanım alanlarına sahip.

İkinci Bölüme Ulaşmak İçin Tıklayınız

Tags: