Stereo Mecmuası TRT Macerası


TRT’de katıldığımız canlı yayın videosunu seyretmek için buraya tıklayınız

Stereo Mecmuası’nı bundan bir sene önce çıkartmaya karar verdiğimde derginin bir şekilde ilgi çekeceğini düşünmüştüm ama bugünlerde yaşanan olayları hiç hayal etmemiştim doğrusu. Çok kısıtlı imkanlarla, doğru düzgün bir sitesi bile olmadan yayına başlayan ve en önemlisi hiçbir site veya oluşumun bir parçası olmadan hiç yoktan varedilen dergi ve web sitemiz için 20 Temmuz 2008 Pazar günü asla unutulmayacak çok güzel bir gün oldu. TRT INT kanalında yayınlanan Türk Site programında canlı yayında kısacık bir sürede olsa Mecmua’yı izleyicilere tanıtma fırsatım oldu.

Belki TRT INT kanalı geniş kitlelerin ilgilendiği bir kanal değil en azından büyük kanallar arasında değil. Ama hem programın hedef kitlesini bildiğimden hemde program yapımcılarından aldığım bilgiler doğrultusunda elektronik dergimiz için yepyeni okuyucular kazandıracağını biliyordum. Bundan en önemlisi ileri ki dönemlerde hem yurt içinde hemde yurt dışında atacağımız önemli adımlarda bu yayın, Mecmua için önemli bir basamak olacak. Belki içerisinde bulununca çok önemli olarak addetmiyoruz ama Türkiye’nin devlet televizyonunun tüm dünyadaki Türk’lere açılan kapısı TRT INT. Stereo Mecmuası tarzı özgün bir oluşumun özellikle canlı yayında izleyicilere tanıtılması pek alışılageldik bir şey değil sanırım.

Sonuçta herşey tamda düşündüğüm gibi oldu, gerek mail listelerimizde yaşanan yoğunluk, gerek aldığımız tebrik mesajları bu programın en azından bizim açımızdan hedefini tam onikiden bulduğunu söyleyebiliriz. Yaşadığım en keyifli anlardan 2 tanesini sizlerle paylaşmak isterim. Profesyonel kariyerim sırasında beraber çalıştığım ama hayat koşullarının ayrı düşürdüğü 2 eski arkadaşımın açtıkları telefon benim için şaşırtıcı oldu. Sabah programı seyrederken seni görünce şok olduk demeleri bile benim için en keyifli anlardan birisi idi. Bir diğer keyifli an, Seçil ile akşamüstü dolaşmasına çıktığımız anda yan apartmandan bir dostumuzun, seni sabah televizyonda gördük demesiydi.

Bu yayın için hazırlıklıklar aslında çok önceden başladı. İlk adım olarak Türk Site ekibinden Bercis hanım ile defalarca görüştük. Ardından sitemizi gezerken gereken kayıtlar yapıldı. Bendeniz, TRT binasında program yapımcıları Nükhet ve Bercis hanımlar ile kısa bir süre de olsa çalışma mutluluğunu yaşadım. Bu kayıtların ardından, Stereo Mecmuası’nın kalbinde yani evimde TRT çekimi yapıldı. Toplam 3 dakikalık bir VTR için yaklaşık 2 saat süren uzun bir çalışma sonucunda ekranlarda izlediğiniz “jingle” yaratıldı. Bu çalışma başta Bercis hanım ve kameraman M.Ali Bey ve 3 stajer arkadaşımızın eseri. Bende ilk kez yayında seyrettim ve gerçekten çok hoşuma gitti. Bu vesile ile çekim ekibine teşekkür ederim. Bu çekim sırasında beni yalnız bırakmayan forumumuz ve zaman zamanda dergimizdeki yazılarından tanıdığınız sevgili Görkem ve Tayfun abiye buradan tekrar teşekkürler.

Gelelim 20 Temmuz Pazar gününe. Gün benim için normalden biraz erken başladı. Yayın saati olan 12:00’den 1 saat önce TRT binasına giriş yaptım. Hem program yapımcıları hemde teknik ekip ile sohbet etme şansım oldu. Ardından makyajım yapıldı ve canlı yayını beklemeye başladım. Çekimin yapılacağı stüdyoyu da inceleme fırsatım oldu. Stüdyo, kameralar, ışıklar, teknik ekip derken olayın ciddiyetini anlıyorsunuz. Bunun hemen akabinde reji odası, yayın odası, ses odası gibi yayının izleyicilere ulaşmasının sağlandığı teknik bölümleri görünce nasıl ciddi bir işin içerisinde olduğunu insan anlıyor. Canlı yayın öncesinde programı akışı ile ilgili bilgiler verildikten sonra, saat tam 12:10’da Türk Site programı yayına başladı. Setin görülmeyen kamera arkasında 3 kamera, yönetmen ile birlikte programı çıplak gözle takip etme şansım oldu. Bu esnada stüdyodaki monitörlerden hem ham yayını hemde işlenerek izleyicilere ulaşan canlı yayını görebiliyordum. Sonra benim sıram geldi, haftanın konuğu jeneriği devam ederken yerime oturdum ve mikrofonum takıldı. Tüm bunlar için gereken süre 12sn idi. İlk önce ne kadar kısa diye düşündüm o anı yaşayınca hiçte kısa olmadığını anladım Canlı yayında ise oldukça rahattım. Sorulara mümkün olduğunca mantıklı yanıtlar vermeye çalıştım yani sanırım :)

Söyleşi bitince yayın odasına konuk edildim. Aman tanrım nasıl bir karmaşa olduğunu sizlere anlatamam. Tabii bu karmaşa benim için karmaşa. Programın teknik ekibi için gündelik bir olay. Bir yandan yayın masasında görüntüler seçiliyor, kameralar tilt, pan yapıyor, kameralar değişiyor, alt yazılar bir anda ekrana aktarılıyor, bilgisayar ekranları seçiliyor. İşin komik tarafı teknik ekip bunları o kadar basitmiş gibi bir ahenk ile yapıyor ki, şaşırmamak imkansız. Herkesin gözü bir yanda saatte. TRT ciddiyeti içerisinde giriş-çıkış zamanlarına uygun şekilde kısaltma ve uzatmalar yapılıyor. Program bitiminde neden herkesin bana geçmiş olsun dediğini de o an öğrendim. Başarılı bir yayının sonrasında tüm ekip birbirlerine geçmiş olsun diyor. Bana da geçmiş olsun dediklerine göre bende başarılı oldum galiba. Sonra hep birlikte çaylarımızı yudumlayıp program üzerine muhabbet ettik. İnanın her şey çok güzeldi ve ömrümün sonuna kadar asla unutmayacağım çok güzel bir anı oldu benim için. Tüm bu koşuşturma sırasında adlarını öğrenemediğim bir sürü insan var ama onların herbirine, yönetmene, teknik görüntü ve ses ekiplerine, stüdyo ekibine, stajer arkadaşlara, Bercis ve Nükhet hanımlara, program sunucularına, makyöz ve programa emeği geçen herkese çok teşekkürler. Hayat boyu unutulmayacak bu güzel anı ve her konuda bana yardımcı oldukları için.

Aslında tüm bu güzel anların yaşanmasındaki en büyük pay sahibi sizlersiniz. Dergimizi okuyarak, web sitemizi inceleyerek, forumlarımıza katılarak Stereo Mecmuası’nın bir sonraki sayısının hazırlanması için motivasyonu sağlayan binlerce adını bilmediğimiz dostumuz. Daha ileri ki dönemlerde yeni Stereo Mecmuası maceralarında birlikte olmak dileği ile.

TRT’de katıldığımız canlı yayın videosunu seyretmek için buraya tıklayınız