Sound & Vision’dan Thomas J. Norton’ın Monitör Audio’nun Silver 300 serisine eşlik eden, C350 merkez hoparlör, Silver 50 ve W12 subwoofer’dan oluşan ses sistemine ilişkin yazısını sizin için derledik.
Monitor Audio, son yıllarda çıkardığı hoparlörlerle başarı çıtasını her geçen gün daha da yukarı taşıyor. Yeni çıkardığı modellerle adından sıkça söz ettiren Monitor Audio’nun başarısının en önemli göstergesi kendisi gibi 40 yılı aşkın süredir Hi-Fi sektöründe faaliyet gösteren Roksan’i satın almasından da belli oluyor. Ürettiği hemen hemen her hoparlörün sektörün önde gelen dergileri tarafından ödül yağmuruna tutulması da bunun en büyük göstergesi. Üstelik sadece kendi ülkesi olan İngiltere’den değil, farklı ülkelerin dergilerinde de övgülere mazhar oluyorlar. Bu ödülleri görmek için Monitor Audio’nun sayfasında herhangi bir hoparlöre tıklamanız yeterli. Çıkardığı her yeni jenerasyonda bir üst serinin dinamiklerini bir alt seriye uygulayan Monitor Audio, her yeni modelde fiyat performans açısından yarışılması zor bir ses kalitesi vaat ediyor. Bunlardan biri de Silver serisi. Serilerini olimpiyat şampiyonlarına verilen madalyalarda olduğu gibi isimlendiren Monitor Audio, Silver serisinde de etkileyici bir ses performansı sunuyor.
Monitor Audio’nun sırrı aslında kullandığı sürücüde saklı. Daha doğrusu kullandığı teknolojide gizli: C-CAM. Uzay endüstrisinde jet motorlarının kaplamalarında kullanılan teknolojiyi Hi-Fi sektörüne kazandıran Monitor Audio’nun sürücüleri, alüminyum üzeri seramik ve magnezyum kaplı rijit bir yapıdan oluşuyor. Buradaki amaç ise bozulmaların önüne geçmek… Geleneksel koniler esneyip bükülerek önemli düzeyde duyulabilir bozulmalar üretiyor. C-CAM ise sürücülerin hareketi esnasında meydana gelen bu bükülmelere karşı çok daha yüksek bir dirence sahip. Bu yüzden Monitor Audio’nun diğer hoparlörlerinde olduğu gibi Silver serisi de çalıştığı frekans aralığında çok daha fazla aslına uygun bir ses üretiyor. Tiz ünitesi ve woofer’lar arasındaki yumuşak geçiş ve uyum daha gerçekçi bir sunum olarak açığa çıkıyor.
Yukarıda aldığı ödüllerden bahsetmiştik. İsterseniz Sound & Vision’dan Thomas J. Norton’ın, Monitor Audio’nun Silver 300 modeli için kaleme aldığı yazıdaki bazı önemli yerlere hep birlikte göz atalım: “Dinleme odamda teste başladım, önce 300 kuleyle, daha sonra sisteme W-12 subwoofer’ı ekledim. Sub’ın APC oda düzeltmesini yapmak için birlikte verilen kalibrasyon mikrofonunu taktım ve ana dinleme konumunda bir tripoda yerleştirdim; alt kontrol panelindeki bir düğmeye bastım ve bir dizi test tonu çıkmasını bekledim. Monitor Audio’nun kullanıcı el kitabından sonra işlemi iki ek konumda tekrarladım ve kalibrasyon tamamlandı.
İncelemede NAD C 658 DAC / amplifikatör, Hegel H190 entegre amplifikatör (stereo değerlendirme) ile Anthem AVM 50v preamp-işlemci ve Legacy Audio iV7 yedi kanallı amplifikatörü (çok kanallı değerlendirme) kullandım. Her iki kurulumda da subwoofer’ın film ve müzikle iyi çalıştığını düşündüğüm Movie EQ ayarını kullandım.
Silver 300 kuleleri ile ilk izlemimim biraz önde çalmasıydı. Yerleşim ile oynamak -özellikle hoparlörleri arka duvara birkaç inç iterek- bu konuda yardımcı oldu. Ancak yine de Silver 300’ün genel imzasını spektrumun keskin ucuna doğru eğilmiş olarak karakterize ederim.
Danimarkalı şarkıcı / söz yazarı Agnes Obel tarafından “Broken Sleep” (Tidal, yüksek çözünürlüklü FLAC) parçasında Silver 300’ler, vokallerde bol miktarda detay sundu. Ayrıca çalınan müzik parçalarında 3D alan duygusunu geliştirmeye yarayan temiz, dinamik bir sese sahipken, piyano ve çello sesi hoparlörlerin fiziksel konumlarının çok ötesine uzanıyordu.
Qobuz’a geçip türü caz olarak değiştirerek, Jack DeJohnette, Ravi Coltrane ve Matthew Garrison’un “In Movement” albümünden “Alabama” şarkısını dinledim. Silver 300 kulelerinin ayrıntılı sesi etkileyiciydi. Dejohnette’nin zilleri agresiflikten uzak, bol miktarda ışıltılı ve air’iydi. Coltrane’nin öfkeli yükselen saksafonu tamamen sınırsız olarak ortaya çıktı. 3000 metreküplük dinleme odamda aldığım bastan memnun olmama rağmen, daha fazla bas için W-12 subwoofer ve NAD preamp ile yeniden parçayı dinledim. Elektronik vuruşlar şimdi daha iyi bir uzama ve güçle geliyordu. Silver hoparlörler onları ev sineması odama taşıdığımda beni etkilemeye devam etti. Roxy Music’in Avalon albümünün çok kanallı bir SACD’sinden “The Space Between” parçasını seçtim; gitar ve klavyeler temiz, zahmetsiz sunumuyla öne çıkarken, Bryan Ferry’nin ipeksi vokalleri oldukça gürdü. Bas gitar dinamik ve genişletilmiş gibi geldi ve düşük perdeli kick davul arasında net bir ayrım olduğunu duydum.
5.1 sisteminin kurulumu sırasında, test tonları ön sol / sağ ve orta hoparlörler arasında mükemmel bir uyum sergiledi. Beklendiği gibi, Silver C350 merkezi dikey olarak hizalanmış tweeter / mid sürücüsü sayesinde ses eksen dışı koltuklardan da net geliyordu. Bu, John Wick’te izlediğim bir sahnede çok belirgindi: Wick’in sesi, kanepemdeki farklı konumlarda dolgunluğunu korudu ve Silver C350’nin ayrıntılı sunumu, fiziksel acıyla uğraşan bir adamın otantik, kırık sesini ortaya çıkardı. Silver W-12’yi taktığımda John Wick gibi aksiyon filmlerine eklenen güçlü low-end vuruşu duydum: Yağmur ve gök gürültüsü gibi ortam sesleri yoğun ve ayrıntılı olarak ortaya çıktı; otomobillere çarpan motosikletlerin etkisi gerçekten korkutucuydu.
Sonuç olarak Monitor Audio’nun zarif Silver 300 tabanlı ses sistemi, güzel görünümüne eşit bir performans seviyesi sunuyor. Hem müzik hem de filmlerdeki net ve dinamik sesi beni etkiledi. Özellikle Silver 300 kuleyi mükemmel bir şekilde eşleştirerek, üç ön kanalda kesintisiz ses sağlayan Silver C350 orta hoparlörden etkilendim. Silver W-12 subwoofer’ın, Silver 300’lerin müzikte sağladığı sağlam baslara katkısı ve aksiyon filmlerine güç eklemesi dikkatimi çekti. Bu sistemin zarif görünümü, kusursuz yapı kalitesi ve mükemmel sesini göz önünde bulundurduğumda Monitor Audio’nun beklentilerin üstünde olduğunu söyleyebilirim. İşitsel bir Olimpiyat düzenlenseydi, Silver 300 ve arkadaşları kolayca gümüş madalya alırdı.
Bir yorum ekleyin