Seiji Yoshioka tarafından kurulan Transfiguration firması plak iğneleri konusuna odaklanmış bir firma. İğnelerinin yapısı son derece özgün olduğu için Transfiguration ürünlerini sistemlerimize kurarken ayrıntılı ve incelikli bir ayar sürecine hazırlıklı olmak gerekiyor. Tam benlik bir iş;)
Axia, iğnenin renginde bir karton kutu içerisinde geliyor. Bu karton kutunun içerisinde çok hoş ahşap bir kutu çıkıyor. Görüntü gerçekten muhteşem. Kutunun içerisinden Axia iğne, iğnenizi temizlemek için kullanabileceğiniz bir fırça ve montaj vidaları geliyor. Ahşap kutu neredeyse mücevher kutusu gibi. Japon üreticilerin bu konulara yaklaşımı çok güzel. Sunumları resmen görsel bir şölen. Tabii ki tüm bu şölenin performansa hiçbir etkisi yok ama insan mutlu oluyor.
İğneyi elimize aldığımız zaman kırmızı ile bordo arasındaki bir renk tonunda metal bir gövde ile karşılaşıyoruz. Alüminyum yapılmış olan gövde tabii ki titreşim önleme özelliğine sahip ayrıca yuvarlatılmış formu titreşimlerin kontrolü için tasarlanmış. Axia’nın cantilever yapısı oldukça farklı. Bu durum bizi ayar yaparken dikkatli olmamız için uyarıyor. Cantilever sistemi bu denli dışarıda olan iğneleri kullanırken, özellikle de ayarlama konusunda hassas olmalısınız.
Ben Axia’yı SME Series V pikap kolum ile kullanacağım. İlk önce standart SME protractor’u ile ayarlamaları yapıp ilk test plaklarımı dinledim. Hemen sonrasında Geodisc kullanarak yeniden ayar yaptım. Bu ayarlamaların sonrasında notlarımı alıp Stevenson protractor’una göre yeniden bir ayarlama yaptım. Bu iğne için bu kadar ayar yapmamın sebebi dediğim gibi iğnenin özellikle de cantilever’ın yapısı. Tabii ki koldan kola ayarlama süreci değişecektir.
Her zaman söylediğim gibi bu tarz iğnelerde hatta aslında en basit iğneyi bile takarken vakit ayırın. Siz ne kadar özen gösterirseniz o kadar iyi performans alırsınız. Bu arada farklı geometrileri, farklı protractor’ları denemeyi unutmayın. Tabii ki kullandığınız kolun yapısını iyi tanımak lazım. Her ne kadar üreticilerin kolları ile kullanmak üzere geliştirdiği veya önerdiği ayar şemaları vardır ama arada sırada kuralların dışına taşmakta fayda var. Abartmamak koşulu ile tabii ki…
Çok uzun sayılamayacak bir sürecin ardından Axia kullanıma hazır. Sistem bileşenlerim her zamanki gibi aynı. Stereo Mecmuası test sürecinde nihai dinletilerde sistemde sadece tek bir bileşen değişiyor genelde. Bu sayede sistemdeki değişiklerin sorumlusu daha kolaylıkla bulunuyor.
Güzel ve farklı bir Rock albümü ile başlayalım; It’s a Beautiful Day. 1967′de San Francisco’da kemancı David LaFlamme tarafından kurulmuş bir topluluk olan It’s a Beautiful Day. LaFlamme çok ilginç bir müzisyen. Aslında klasik müzikle uğraşıyor. Yanılmıyorsam Utah Senfoni Orkestrasında çalışmış. Sonrasında yeter artık deyip kendisini rock alemlerine atmış. Grup, rock müzik tarihinin önemli topluluklarından bir tanesi. Ancak ülkemizde pek bilinmiyor. Topluluk aslında kalabalık değil ancak müzik yapısı itibarı ile oldukça zengindir. Aynı zamanda karısı olan Linda LaFlamme klavye çalıyor. Pattie Santos vokal, Hal Wagenet gitar, Mitchell Holman bas ve Val Fuentes davul çalıyor. Bir şekilde San Francisco tabanlı rock müziğin önünü açan grubun müziği son derece karmaşık. Bu durumun ortaya çıkmasında David LaFlamme’ın klasik müzik eğitimi almış olmasının tabii ki çok etkisi var.It’s a Beautiful Day’in ilk albümü toplulukla aynı ismi taşıyor. Albümde bulunan şarkıların hepsi birbirinden ilginç ancak müzik tarihinde yerlerini almalarını sağlayan parça muhtemelen “White Bird”dür. Ancak ilk çıkan 45′leri Bulgaria’dır.
Arkasından “White Bird” 45liği yayınlanmış ve albümün önü açılmıştır. Albümün remaster baskını mercek altına alıyorum. Detaylar yerli yerinde. Albümün dinamik pasajlarında iğnede dinamik çalıyor. Temponun düştüğü bölümlerde bile insanın içini kasan bir durum söz konusu değil. Albümden ”Bombay Calling” ile Deep Purple’ın meşhur “Child in Time” şarkısının ana teması birebir aynıdır. Hatta It’s a Beautiful Day yorumu bence çok daha estetiktir. Deep Purple bu konuda senelerce sessiz kalmış ve şarkının temasının özgün olduğunu iddia etmiştir. Seneler sonra biraz esinlenme olduğunu kabul etmişler ve uzun seneler sonra temayı büyük ölçüde alıp kendi şarkılarına uyarladıklarını itiraf etmişlerdir. Tabii Deep Purple dünyada son derece popüler olmuş, It’s a Beautiful Day ise unutulup gitmiştir. ”Bombay Calling” keyifle dinleniyor. Albüm hoparlöre biraz yaslanacak şekilde hazırlanmış. Axia, bu duruma müdahale etmiyor. Sahne olması gerektiği gibi son derece dar. Laf aramızda rock müzik severler albüme mutlaka göz atsınlar…
Bir yorum ekleyin